Türk Bilim İnsanlarından Çığır Açan Çalışma: Bakterilerle…
Türk araştırmacılar, genetiği değiştirilmiş bakterilerle tasarladıkları yeni bir implant ile vücut içindeki molekülleri izleyerek sağlık durumunu takip edebilecek bir sistem geliştirdi.
Araştırmacılar, genetiği değiştirilmiş bakteriler ile elektronik bir anteni birleştirerek, pil gerektirmeyen bir canlı hücre tabanlı implant tasarladı.
Boğaziçi Üniversitesi ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’ndan gelen ekip, vücut içinde belirli molekülleri gerçek zamanlı algılayabilen ve bu bilgiyi kablosuz olarak dışarı iletebilen bir implant geliştirdi.
Bu implant, insan vücudunda zamanla emilerek yok olabilecek bir biyosensör olarak tasarlandı. Vücuttaki belirli moleküllerin varlığını tespit ederek hastalıkların erken teşhisini mümkün kılabilir.
Yenilikçi çalışma, özellikle hastalık biyobelirteçlerinin anlık takibini sağladığı için tıp dünyasında büyük ilgi uyandırıyor.
Mevcut implant sensörleri genellikle fiziksel parametreleri ölçerken, bu yeni sistem moleküllere özgü biyobelirteçleri gerçek zamanlı takip edebiliyor.
İmplantın tasarımı minimalist bir yapıya sahip; magnezyumdan üretilmiş bir halka anten ve üzerine yerleştirilen genetiği değiştirilmiş bakteri kolonilerinden oluşuyor.
Bu anten, zamanla kontrollü bir şekilde parçalanarak vücuttaki durumu dışarıya aktarabiliyor. Dışarıdaki okuyucular, bu süreci izleyerek belirli bir hastalığa işaret eden molekülün varlığını anlayabiliyor.
Çalışmanın yazarlarından Urartu Şeker, sistemin hastalık belirtilerini algılayarak antenin özelliklerini değiştirecek şekilde çalıştığını belirtiyor.
Bu çalışma, kanser, inflamasyon veya metabolik hastalıklarda kritik rol oynayan biyobelirteçlerin sürekli izlenebilmesine olanak tanıyor.
Şeker, bu sistemin günlük hayatta kullanılabilir hale geldiğinde birçok tıbbi alanda devrim yaratabileceğini ifade ediyor.
Geliştirilen yöntem, gerçek bir vücut ortamında çalıştığını kanıtladı ve implant, 25 milimetre derinlikte kablosuz olarak okunabilir net bir sinyal üretebiliyor.
Araştırmacılar, bu teknolojinin gelecekte daha geniş bir yelpazede kullanılabileceğini ve genetik devrenin çalışma prensibi değişmediği sürece farklı biyomolekülleri algılayacak şekilde yeniden programlanabileceğini belirtiyor.
Ancak sistemin hayata geçmesi için klinik deneylerden geçmesi gerekiyor. Bilim insanları, hayvan deneylerine geçmeyi ve kablosuz okuma hassasiyetini artırmayı hedefliyor.
Gelecekte, insanların sadece bir kapsül yutarak vücutlarının sürekli tarandığı bir teşhis ortamı yaratılabileceği düşünülüyor.
İlgili Haberler: Muhteşem Yedili’nin Karlılığı Ülke Ekonomilerini Geride · Apple’ın iPhone Pocket Aksesuarı Kısa Sürede Tükendi