Davut Gül: Sahipsiz sokak hayvanları 2025 yılı sonunda gündemden çıkacak

İSTANBUL VALİSİ DAVUT GÜL’ÜN GÜNDEMİ YORUMLADIĞI BÖLÜMÜN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Ensonhaber YouTube kanalında Son Durum programı, önemli konuklar ağırlamaya devam ediyor.

Bu kapsamda Ensonhaber Genel Yayın Yönetmeni İlyas Efe Ünal ve yazarımız Sevda Türküsev, İstanbul Valisi Davut Gül’e sorularını yöneltti.

Vali Gül, önemli açıklamalarda bulundu.

Gül, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan başıboş sokak köpeklerine yönelik uygulamalara ilişkin soruları da cevapladı.

“İLÇE BELEDİYELERİNİN BİRLİK OLMASI LAZIM YOKSA EMEK BOŞA GİDER”

2025 yılı sonunda sorunun Türkiye gündeminden çıkacağını belirten Gül şöyle konuştu:

“İstanbul’da belediyelerin birlik kurması lazım. Sebebi şu: Herhangi bir ilçede siz sahipsiz hayvanlarla mücadele ediyorsunuz, yan ilçede mücadele edilmezse sizin bütün emeğiniz boşa gider.

Düşünsenize, caddenin bir tarafı şişli bir tarafı Kağıthane. Oradan oraya geçer. İstanbul dediğiniz 39 ilçe iç içe…

Tekirdağ ve Kocaeli’yi bu işin içine koymazsanız yine bu çalışma boşa gider. Aynı anda aynı şeye para harcayıp aynı kararlılığı ortaya koymazsanız emeğiniz boşa gider.

Deniliyor ki; yıl içinde yüzde 80-85’ini kısırlaştırabilirseniz hayvan sayısının çoğalmasını engelleyebilirsiniz. Bu yüzde 60’ta kalırsa boşuna… O açıdan da böyle bir birliğe ihtiyaç var.

“BELEDİYELER ŞU ANDA YAPIM VE HAZIRLIK AŞAMASINDA”

Zaman zaman da belediye başkanlarımıza söylüyoruz. Takdir onların. İstanbul’daki çalışmada her bir belediye kendisi yer talebinde bulundu. Onlara uygun yerler tahsis edildi. Şu an yapım ve hazırlık aşaması devam ediyor.

“2025’İN SONUNA KADAR GÜNDEMİMİZDEN ÇIKARTMAK İSTİYORUZ”

Biz bunu bu sene gündemimizden çıkartmak istiyoruz. 2025’in sonuna kadar bütün belediyelerin barınaklarını tamamlamaları mazeret olmadan sokakta gördüğü hayvanları toplamalarını bekliyoruz.

“BAZI BELEDİYELER KÖPEKLERİ KOYACAK YERLERİ OLMADIĞI İÇİN TOPLAYAMIYOR”

Bazı belediyeler açısından şimdi şu nedenle yapılamıyor; Barınağı yetersiz, köpeği aldığı zaman koyacak yeri yok.

Hiçbir bahane kalmadan hiçbir mazerete sığınmadan yerler tahsis edildi. Bunlar doğal yaşam alanları olarak etrafları çevrilecek.

Ama isteğimiz şu; Bu sene fiziki olumsuzluklar ortadan kalksın ve toplamanın önünde hiçbir engel kalmasın. Bakanlığımız özel idarelerin olduğu yerlerde çalışmalarını yaptı şimdi büyükşehirlerde yapılıyor. Özetle başıboş hayvanların sokakta olmasını istemiyoruz. Vatandaşımızın can güvenliği her şeyden kıymetli.

YASAYA UYMAYAN BELEDİYELERE YAPTIRIM

Bu bir kamu görevi. Siyasi tutuma göre bunu uygulamamak gibi bir durum söz konusu değil. Kanun açık. Yapılması gerekenler belli ve dolayısıyla buna uyulacak.”

“ESKİDEN ÇAKARLI ARAÇ CEZASI ÇOK AZDI”

Gül, yakın zaman önce alınan yeni tedbirlerle büyük ölçüde düşüş gösteren çakarlı araç konusuna da değinirken şunları söyledi:

“Eskiden çakarlı araç, sahte çakar kullanmanın cezası çok azdı ve araç bağlanmıyordu. Şimdi sahte çakar ile yakalandığında 1 aylığına araç bağlanıyor ve 100 küsür bin liralık bir cezası var. İkincisinde de iki kat para cezası veriliyor ve yine aynı şekilde araç 1 ay bağlanmış oluyor.

“SAHTE ÇAKARLI ARAÇ YOK DENECEK KADAR AZ”

Kontrollerimizde gördüğümüz şu, sahte çakarlar hemen hemen yok denecek kadar az. Tespit edildiğinde de cezai işlem yapılıyor, araç bağlanıyor, resmi işlem yapılıyor. Sahte çakar ile ilgili bakanlığımızın kararı net. Yerelde de biz bunu harfiyen uyguluyoruz.

Birinin akrabası olan daha çok dikkat etmeli. Şunu düşünecek; ‘Benden dolayı şu kişiye laf gelmesin.’ Tırnak içerisinde ‘milletin uymadığı kurallara’ bile onun uyması lazım. Bu açıdan daha hassas davranması beklenilir.

SOKAKTAN GELEN SORULARA CEVAP: YASAKÇI BİR VALİ MİSİNİZ?

Vali Gül’e Ensonhaber’in sokak röportajlarında kendisine sorulmak üzere aldığı sorulara da cevap verdi.

Gül, sokaktan gelen ‘yasakçı bir vali misiniz sorusunu da şu şekilde cevapladı:

“Ben çok rahat adamım. İstanbul’da her gün onlarca etkinlik yapılıyor. Bunu daha da somutlaştırırsak; yürünecek yerler, toplanılacak yerler, protesto yaılacak yerler belli.

Problem şurdan çıkıyor; hemşehrilerimiz ya da bir sivil toplum kuruluşu ‘Ben İstiklal Caddesi’nde gösteri yapacağım’ diyor. İstiklal Caddesi gösteri yapılabilecek bir yer değil. İstanbul’da gösteri yapılabilecek 40 tane miting alanımız var. Maltepe Miting Alanı’nda istiyorlarsa her gün saat 8’den akşama kadar gösteri yapsınlar.

Kimseye niye gösteri yaptın demeyiz. Dolayısıyla da tek taraflı düşündüğünüzde ‘ya ne olacak işte biz bunu yapacağız’ ama yürüdüğünüz yerin gösteriye katılanlar dahil güvenliğini bizim sağlamamız gerekiyor.

“VEKİLİN BARİYLERDEN GEÇİRDİĞİ ŞAHIS BİRİNİ BIÇAKLADI”

En son Saraçhane’de bir etkinlik oldu biliyosunuz. Etrafını çeviriyor polis ve gelenlerin üstlerini arayarak alıyorlar. Bir milletvekilimiz bariyerleri keserek 30-40 kişiyi içeri aldı ve yarım saat sonra o göstericilerden biri başka birini bıçakladı.

“BİZİM HEMŞEHRİLERİMİZİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAMIZ LAZIM”

Şimdi hani denilir ya ‘biz gösteriye gittik polis niye karışıyor hepimiz gidelim bizi aramasınlar karımasınlar…’ Dolayısıyla Allah muhafaza bıçaklamaz ama başka zarar verir. Bizim hemşehrilerimizin güvenliğini sağlamamız lazım.

Bunun için önceden haberimiz olursa, yasal olarak talep ederlerse, trafiği etkilemeyen başkalarının özgürlüklerine zarar vermeyen her alanda her platformda toplanabilirler, protesto yapabilirler, yürüyüş yapabilirler. Ama ‘biz gelelim işte olmayacak bir yeri isteyelim ya da orayı dayatalım’ onun olma ihtimali yok.”

Başa dön tuşu